Frankfurt am Main’i düşündüğünüzde, gökdelenler ve bankalar akla geliyor. Birçok insan için bu şehir Almanya’daki finans ve gücün merkezidir. ECB de bu bölgedeki en büyük şehirde bulunmaktadır ancak şehrin banka ve gökdelenlerden çok daha fazlasını sunacak ve her zaman görülmeye değer. Banka genel merkezinin etrafındaki cazibe merkezleri arasında tarihi eski şehir, Paul Kilisesi, imparatorluk katedrali ve ünlü şairin bir zamanlar yaşadığı Goethe evi bulunmaktadır. Bunlar, Frankfurt’un sunduğu birkaç manzaradan başka birçoğu sizi mükemmel bir tatile davet ediyor.
Frankfurt Manzaraları
14 gökdelen ile bu şehir, başka bir yerde bildiğiniz gibi gökdelenlerden oluşan bir silueti olan bu ülkede tek şehir. Bu binaların en yüksekleri Commerzbank Kulesi ve Messeturm’dur. Frankfurt’taki en ünlü yüksek katlı bina, 192 ve 198 metrelik iki izleme platformundan şehrin eşsiz panoramik manzarasının keyfini çıkarabileceğiniz 200 metre yüksekliğindeki Ana Kule’dir. Turizm açısından, Frankfurt manzarası bu şehrin en popüler ve güzel cazibe merkezlerinden biridir.
Frankfurt’taki en büyük kilise, imparatorluk katedrali
Frankfurt’taki en büyük ve en etkileyici kilise binası göz ardı edilemez ve şehir manzarasından göze çarpmaz. Bu katedral ancak İmparator IV. Charles’ın katedrali altın boğasında imparator ve kralların taç giyme törenleri için bir yer haline getirdiği 1356’da tarihsel bir önem kazanmıştır. O zamandan beri Alman ulus imparatorluğunun kralları ve imparatorları imparatorluk katedralinde seçildi.
Büyük Bulvar Zeil
Günümüzde Zeil, Almanya’nın en ünlü ve en çok satan alışveriş caddelerinden biridir. 19. yüzyıla kadar restoranlar ve oteller bu caddenin yüzünü ticari ve alışveriş caddesine dönüştürülmeden önce şekillendirdiler. 500 m uzunluğundaki yaya bölgesi, çok sayıda küçük ve büyük mağazaya sahiptir ve şimdi birçok tatilci tarafından Frankfurt’un mesire yeri olarak adlandırılmaktadır.
Frankfurt Operası
Frankfurt Operası turizm için içeriden bir ipucu olarak bilinir, özellikle opera ve operetlerdeki arkadaşlar için özel bir cazibe merkezi. Bu opera binası en başından beri prestijli bir nesne olarak planlandı. Prusya yönetimi altındaki Frankfurt gittikçe daha fazla önem kaybetti ve bunun mümkün olan en kısa sürede değiştirilmesi gerekiyordu. Bu nedenle, Frankfurt Operasının hayal edemeyeceği gibi, içeriden ve dışarıdan görkemli bir şekilde genişlemesi şaşırtıcı değildir. Birçok heykel ve heykel cepheyi keskinleştirir, giriş alanı da zengin bir şekilde dekore edilmiş ve çarpıcı bir şekilde tasarlanmıştır.
Bu şehirdeki Städel Müzesi, günümüzün en önemli sanat müzelerinden biridir. Koleksiyon, Orta Çağ’dan günümüze 3000’den fazla resim içeriyor. 100.000’den fazla çizim ve baskıya sahip grafik koleksiyonu bir varlık odasında görülebilir. Städel Müzesi’nin diğer bileşenleri arasında 4.600 fotoğraf ve 600’den fazla heykel bulunmaktadır. 115.000 ciltlik bir kütüphane sizi okumaya ve öğrenmeye davet eder. Museumsufer’deki mevcut konum 1878’de kuruldu ve taşındı.
İçeriden turizmden ve koşuşturmadan uzak uç
Dinlenmek ve rahatlamak istiyorsanız, Frankfurt’taki ana mezarlığa gitmek sadece bir şey olmalı. Frankfurt’un hareketli sokaklarından kendinizi bu huzur vahasına kaptırmak benzersiz ve özel bir şeydir. Burada güzel bitki örtüsünün ortasında Alois Alzheimer, Arthur Schopenhauer ve Theodor Adorno gibi önemli kişiliklerin mezarlarını ziyaret etme şansına sahipsiniz. Bu mezarların tam yeri, haritasına sahip bir harita ile mezarlığın önünde görüntülenir. Frankfurt’un ana mezarlığının diğer önemli noktaları da erişilebilir olan kaz türbesi, kripto salonu ve geçmişten Zeppelin “Hindenburg” kazasının yedi kazası için anıt ve mezar yeridir.
Frankfurt’un Yerleri
Burada da çok sayıda otel ve restoran var. Frankfurt spesiyaliteleri ve dünya mutfağı her ziyaretçiye doğru yemek sunulması için sunuluyor mu? Frankfurt’taki gece hayatı, sayısız diskoları, dans salonları ve tesisleri ile de çok çeşitlilik sunuyor.