Toronto, kozmopolitliği ve geniş müzik yelpazesiyle dünyanın her yerinden insanlar için popüler bir seyahat noktası olarak kendini göstermektedir. Kanada’nın en büyük şehri 2,8 milyonluk nüfusuyla kültürleri, yemek lezzetlerini ve çeşitli manzaraları bir araya getiriyor. Ontario Gölü üzerindeki konumu ve Niagara Şelalelerine yakınlığı ile bu metropol, modernliği ve doğayı özel bir şekilde buluşturuyor. Yabancılar Kanada’daki şehirden değil, aynı zamanda her akşam çeşitli müzik kulüplerinde ve barlarda hayranlık uyandıran fantastik müzik sahnesinden de etkilenir.
Rock ve Indie
Konserlerden heyecan duyan herkes Toronto’yu sevecek. Küçükten büyüğe, sanatçılar ve müzisyenler her akşam tek başlarına veya bir grupla performans sergiliyor. Şehrin kozmopolitliği, akla gelebilecek tüm müzik türlerini sunan yerel ve uluslararası sanatçılardan da açıkça görülmektedir. Yani gerçekten herkes için bir şeyler var. Cameron House esas olarak bağımsız eylemler vaat ediyor. Ancak, konumun bulunduğu Queen Street West’in biraz daha aşağısına yürürseniz, Horseshoe Tavern’e geleceksiniz. Rock, country veya indie’ye bağlı olarak her akşam burada farklı müzisyenler çalıyor. Opera House ayrıca hard rock ve heavy metal hayranları için çeşitli gruplar vaat ediyor. Dahası, farklı kültürler bulunabilir, bu nedenle Latinx müzik sahnesi de güçlü bir şekilde temsil edilir. Lula Lounge ve Youca’s Lounge’u tavsiye ediyoruz.
Caz Festivalleri
Caz da şehirde önemli bir rol oynuyor. Victoria Caddesi’ndeki harika Jazz Bistro’nun yanı sıra, şehir merkezi de Reservoir Lounge’a ev sahipliği yapıyor. Ancak en efsanevi yer, nefes kesen akustiğin defalarca Kanada’dan tanınmış müzik büyüklerini çektiği Massey Hall’dur. Ancak yaz, şehirde cazın son sezonu. Üç festival, çeşitli müzisyen, sanatçı ve gruplardan oluşan bir kadro sunuyor. Efsanevi TD Toronto Caz Festivali ve Beaches Uluslararası Caz Festivali’ne ek olarak, Kensington Market Caz Festivali son zamanlarda yerli halk ve yabancılar için bir cazibe merkezi haline geldi.
Kulüpler ve parti sahnesi
Gittikçe küçülen konser ve festivallerin yanı sıra kulüp ve parti sahnesi de geniş. EDM ve tekno hayranları paralarının karşılığını CODA ve Mod Club’da alır. Burada dans edebilir, eğlenebilir, içki içebilir, yerli ve yabancı DJ’ler setleriyle doğru atmosferi yaratırlar.
Klasik ve Opera
Metropolü ziyaret eden herkes mutlaka şehrin konser salonlarını ziyaret etmelidir. Roy Thomson Hall, yerel senfoni orkestrasının oturduğu yerdir ve çok sayıda başka konser salonu bale, opera ve tiyatro sahneleri sunmaktadır. Sonuçta şehir, bölgedeki en büyük üçüncü tiyatro sahnesine sahiptir. Örneğin, 1907 Royal Alexandra Tiyatrosu, bugüne kadar müzikten, oyunculuktan ve spordan 131 Kanadalı ünlüyü onurlandıran Kanada’nın Walk of Fame’i ile tanınır.
Kanada şehri, küresel bir karşılaştırmada bile özel olan çeşitli müzik türlerini ve yerleri bir araya getiriyor. Kendi müzik tercihlerinden bağımsız olarak, herkes parasının karşılığını alabileceği birkaç kulüp, bar ve konser salonu bulabilir. Küçük yerel müzisyenlerden uluslararası üne sahip yıldızlara kadar, şehir her akşam farklı, yeni bir deneyim sunuyor. Toronto’nun müzik sahnesi sadece Kanada’da ünlü ve popüler değil.